KARS DA GEZİLECEK YERLER
Kars şehri askeri bir kale olarak 1750 metre yükseklikte bir platoya kurulmuştur. Yüksekliğinden dolayı yaz kış soğuk baskın. Kars denince benim aklıma kaşarı geliyor birde balı.
KARS KALESİ
Bütün ihtişamıyla Saltukoğulları’ndan Melik İzzettin Saltuk’un veziri Firuz Akay tarafından yaptırılmış, yalnız 1386 yılında Timur orduları tarafından şehir ve kale tahrip edilmiş, yıkılmış. Kaderine terk edilmiş kale, II. Sultan Murat tarafından 1579 yılında inşa ettirmiş. Kale içinde 12. yüzyıldan kalma Celal Baba türbesi, askeri koğuşlar, cephanelik ve mescit yer alıyor. Kale dış duvarı bazalt taştan yapılmış, istinat duvarları ile çevrili olup, 3 büyük kapısı yer alır. Bunlar; Sukapısı(batıda), Kağızman Kapısı(Ortakapı), Behram Kapısı. Kalenin kuzeydeki ana giriş kapısı kale önündeki boşluğa açılmaktadır. Bu yapılar arasında kalenin en yüksek noktası olan kale burcuna doğru taş döşemeli bir cadde mevcut olup caddenin bitiminden itibaren merdivenlerle kale burcuna ulaşılmaktadır.
12 HAVARİLER KİLİSESİ-KÜMBET CAMİİ
Doğunun Ayasofya’sı olarak bilinen Havariler Kilisesi, Kars Kalesinin güney yamacında, Kale İçi Mahallesinde bulunur. Şehirdeki Ermeni kiliselerinden birisi olup Bagratlı Krallığı döneminde Kral Abbas tarafından MS 932-937 yılları arasında yaptırılmıştır. Her dönemde farklı dinler çerçevesinde şekillense de en sonunda Camii olarak günümüze ulaşmış. Kilise merkezi planlı olup dört yonca yaprağını andıran, dört nişle genişleyen dik açılı bir mekana sahiptir. Daha sonra 1064 yılında Müslüman egemenliğine geçen yöredeki bu kilise camiye dönüştürülerek Kümbet Camisi adını almıştır. Bölge Rus hakimiyetine girince camii Rus Ortodoks Kilisesine çevrilmiş, 1918 yılında Türk hakimiyetine girince yeniden camiye çevrilmiştir. 1964 yılında ise müzeye dönüştürülerek, Kars´ta yapılan kazılardan elde edilen tarihi eserler burada sergilenmeye başlanmıştır. Kars Müzesi adıyla da bilinen bu eski ibadethane, bu işlevini 1981 yılına kadar sürdürmüştür. 1993 yılından bu yana yine cami olarak kullanılmaktadır.
ANİ ÖREN YERİ
Kars şehrinin güneydoğusunda, şehir merkezinden 42 kilometre uzaklıktaki Ocaklı Köyü sınırları içinde bulunan Ani Ören Yeri, yerleşim ve savunmaya çok elverişli topografyası nedeniyle tarih öncesi dönemlerden itibaren çeşitli kültürlere ev sahipliği yapmıştır. Ortaçağ Döneminde önemli bir ticaret yolu olan İpek Yolu’nun Kafkaslardan Anadolu’ya ilk giriş noktasında kurulmuş olan kent, bu dönemde büyük bir gelişme göstererek bölgenin politik, kültürel ve ekonomik merkezi konumuna yükselmiştir. Ani, büyük oranda ayakta kalmış olan etkileyici surları, dini ve sivil mimarlık örnekleri ve şehir planlaması ile Ortaçağ kentinin bir özeti niteliğindedir. Ani’de tarih boyunca süren çok kültürlülük buradaki dini ve sivil mimarinin biçimlenmesinde de etkili olmuştur. Ateşgede Tapınağı, çeşitli plandaki kiliseler ve Selçuklu Dönemine ait cami gibi farklı dinlere ait yapıları bir arada bulunduran Ani, çok kültürlü bir yapıya sahip ticaret kenti olarak Ortaçağ Dönemi mimarlık ve şehircilik tarihi içinde de özel bir konuma sahiptir.